YA GEÇİM YA SEÇİM!
Kocaeli Gebze’de düzenlenen ‘Geçinemiyoruz’ mitinginde 4 büyük talebini sıralayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Devlet Bahçeli, ey Cumhur İttifakı. Gebze’yi duy. Ya geçim, ya seçim” dedi.
Özgür Özel özetle şunları söyledi;
*Bugün için bütün emeklilerin maaş ortalaması 12 bin 700 liradır. Bugün Türkiye’de verilen emekli maaşının yabancı dillere tercümesi yoktur. Yabancı devlet insanları ile konuşurken, nüfusun çok önemli bir kısmının 270 Euro ile geçinmek zorunda olduğunu söylediğimde, muhataplarım dönüp tercüme hatası sanıyorlar. Dil hatası sanıyorlar. 2 bin 700 Euro diyorlar. Ama Türkiye’deki en düşük emekli maaşını 270 Euro olduğunu duyunca inanamıyorlar.
*Enflasyon yüzde 75’ken, emeklilerin derdini konuştuğumuz gibi kademeyi de konuşacağız. Stajı da konuşacağız. Kısmi emekliliği de konuşacağız ancak ilk önce bu mitingin buraya gelme amacı olan, geçinemeyen herkesin derdini dile getireceğiz. Emeklilerin sesini duyuyor musunuz? 270 Euroluk sefalet maaşına isyan ediyor musunuz?
*Emeklinin hakkını söke söke alacak mıyız? Söz veriyorum önce emekli maaşı bir asgari ücret olana kadar, CHP iktidarında her emekli en az 1,5 asgari ücrete kavuşana kadar durmayacağım. Hep beraberiz hep beraber başaracağız.
*Bu ülkeyi yönetenler, iki gün önce büyük müjdelerle gri listeden çıktığımızı ilan ettiler. Sanki bir dinleyin onları, bizi gri listeye sokan İsmet Paşa’ymış gibi anlatıyorlar. Sanki gri liste Ecevit, İnönü, Demirel, Özal’dan kalmış gibi anlatıyorlar.
*Daha üç yıl önce Türkiye’yi gri listeye sokan bu iktidardır. Bugün güç bela bütün emeklerimizle gri listeden çıkılınca bunu başarı gibi anlatıyorlar. Gri liste dediğin Burkina Faso, Yemen, Suriye, Çad, Eritre, Haiti’dir.
*Gri liste yoksulların, sürünenlerin, kara para cennetlerinin olduğu ülkelerdir. Bugün oradan çıkmak övünç vesilesi değil üç yıldır bu güzel memleketi orada tutmak utanç meselesidir. Bunu başarı diye anlatanlara yazıklar olsun.
*Size zam yok ama neye zam var? Elektriğe yüzde 38 zam var. Elektriğe evde, dükkanda yüzde 38 zam var. Elektriğe yüzde 30 zam var tarlada. Elektriğe zam gelince iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Göreceksiniz bütün Türkiye’de su zamlanacak.
*Ekmek zamlanacak. Süt zamlanacak. Her şey zamlanacak. Ama sadece asgari ücretliye zam vermemeye çalışan anlayış var ve bunu enflasyon ile mücadele diye söylüyorlar.
*Şimdi hep beraber buradan dört büyük talep ve bu işi nasıl çözeceğimizi haykırmak durumundayız. Bir yarından tezi yok, şunu hep beraber konuşalım ve buradan bir büyük kararlılığı haykıralım.
*Asgari ücret verildiği günden bugüne neredeyse 4 bin lira kaybetti. Bugünkü 17 bin lira o günkü 13 bin lira. Asgari ücrete en az enflasyon kadar zam, artış istiyoruz. Biz enflasyon rakamını beklemeksizin 25 bin liranın altındaki bir asgari ücreti asla kabul etmiyoruz. Buradan Ankara’ya, kaldırın elleri, 25 bin liralık asgari ücret alınana kadar mücadeleye söz mü?
*Emekliler, 10 bin liraya geçinebilen var mı? Kaldır elleri. Emekliye bir asgari ücret alana kadar mücadeleye söz mü?
*Çiftçiler, hakkını alana kadar, çiftçi borçlarının faizleri silinip, desteklemeler verilene kadar Türkiye’deki bütün çiftçilerin, köylülerin yanında mücadeleye söz mü?
*Esnaf perişan, iflasta. Esnafın borcunun faizi silinene kadar, esnafa ana parası bölünene kadar, yandaşa değil esnafa can suyu verilene kadar mücadele söz mü? Parayı nerede bulacaksın? Biz gittik. Anlattık. Gösterdik. Dedik ki vergide adalet istiyoruz. Göreyim vergide adalet pankartlarını.
*Bu ülkede verginin yüzde 90’ını sizler ödüyorsunuz. Yüzde 68 dolaylı vergi. Fabrikatör de olsan, fabrikadaki güvenlik de olsan, elektrik, su ve telefona, süte, ekmeğe, makarnaya aynı vergi ama istediğin kadar zengin ol aynı vergi, istediğin kadar yoksul ol. Bir, 68 lira dolaylı vergi, yüzde 68. Yüzde 21 sizin maaşlardan vergi yaptı yüzde 89.
*Geri kalan fabrikatörler, üreticiler, ihracatçı, ithalatçı, holdingler, müteahhitler, yandaşlar, yüzde 11. Siz yüzde 89. Bunu tersine çevirene kadar mücadele edeceğiz. Sizin hakkınızı, o sizin hakkınızı, parayı kazanıp Kur Korumalı Mevduat’tan milyarları kazanıp, cebine koyanlara, siz sürünürken, krizi fırsata çevirenlere teker teker o paraları alacağız, bu ülkede adaleti getireceğiz. Söz veriyorum.
*Şimdi Ankara duysun. Hep beraber sesleniyoruz. Vergide adalet. Ey Ankara, ey ülkeyi yönetenler, ülkeyi yöneten. Milletin bıçak kemiğine dayandı, artık bizde sıkacak kemer kalmadı. Artık, kemer sıkmayacağız. Artık hakkımızı alacağız. Mücadele edeceğiz. Şimdi, öncelikle bu mitingin ana temasını hep birlikte haykıralım. Bu miting geçinemeyenlerin sesidir. Geçinebiliyor musunuz? O zaman hep birlikte söyleyin.
*Duymayanlar duysun. Geçinemiyoruz. Bakın, buradan sesleniyorum. Biri çıkmış önümüzde dört yıl seçimsiz bir dönem. Biri çıkmış erken seçim istemek hainliktir. Bakın, buradan bu meydandan önce şu sesi duyun. Geçinemiyoruz. Size uyarım şudur. Geçim olmazsa seçim olur. Ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Devlet Bahçeli, ey Cumhur İttifakı. Gebze’yi duy. Ya geçim, ya seçim.
*Eğer hakkınızı vermezlerse, asgari ücrete zam vermezlerse, emekli maaşını artırmazlarsa, sesinizi duymazlarsa, mücadeleye var mıyız? Hakkınızı söke söke almaya var mıyız? O zaman şunu söylüyoruz. Eğer geçim yoksa, seçim var. Ben sorayım? Kaldır elleri. Ankara, geçim yoksa, seçim var. Gerisini siz düşünün.
*Bu meydan bütün sesini duyurmak isteyenlerin meydanıdır. Öncelikle 1999’da bir yasa çıkmış. Önce EYT olmuş. Büyük mücadelelerle çözülmüş ama şimdi bir gün geç kaldı diye 17 yıl çalışsın diyenler var. Onlara emeklilikte adalet diyoruz. Kademe diyoruz. Alkışlarımızla destek veriyoruz.
*Emeklilikte kademe isteyenleri destekleyenler kocaman alkış yapsınlar. Burası emek kenti Gebze, burası alın terinin, akıl terine karıştığı kent Gebze. Yıllarca buralarda öğrenciler staj yaptı. Öğrenciler gittiler, staj yaptılar ya da Anadolu’nun dört bir yanında çıraklık yaptılar. Ama emeklilikte onların girişini saymıyorlar. Gebze’den Türkiye’deki bütün staj ve çıraklık mağdurlarına, selam olsun.
*Bakın, emekli olurken dediler ki kısmi emekli olacaksınız. Para bulun dediler, gidip bankadan kredi çektiler. Eşten, dosttan altın borçlandılar. Anasının, malını satıp oraya koyan oldu ama kısmi emeklilik yapmadılar. Mağdur ettiler. İflasa, icraya sürüklediler. Kısmiye adalet isteyen, emeklilikte yaşa takılanların kısmi takılanlarına selam olsun. Bir destek de onlara verelim. Bu arada Lezita işçileri direniyor.
*Kayyuma itiraz ediyorlar. Buradan Türkiye’de nerede direnen, mücadele eden, hakkını arayan işçi varsa, hepsine Gebze’den selam olsun. Bugün burada biz hep beraber kabuğumuzu kırdık. Zincirlerimizi kırdık. Sokakları çok görenlere, meydanları boş görmek isteyenlere inat kalktınız ve geldiniz.
*Hakkınızı aramaya geldiniz. Ekmeğinizin peşine koşmaya geldiniz. Alın teriniz için geldiniz. Bundan sonra her biriniz için mücadeleye devam edeceğiz.
*Bütün Türkiye’ye buradan sesleniyoruz. Vergide adalet olana kadar, servet sahipleri servetine göre vergi verip, çok kazanan çok az kazanan az, kazanmayanlar artık vergi vermeyene kadar, çok kazanandan çok alınacak, az kazanandan az alınacak. Servet sahibinden ona göre alınacak ve emekçiler hakkını alacaklar. Bu mücadeleyi başlatıyoruz. Buradan sonra nereye çağrılırsak koşa koşa gitmeye, meydanları doldurmaya, sokakları aşındırmaya ve hakkımızı almaya ant içiyoruz.
*Hep beraber şunu haykıralım. Zam, hakkımız, söke söke alacağız. Temmuz zammı hakkımız söke söke alırız. Gebze’den bütün Türkiye’ye umut oldunuz. Buradan bütün emeklileri, bütün emekçileri, bütün esnafları, bütün çiftçileri selamlıyorum. Bu meydan güçlü bir alkışla Türkiye’ye umut ver. Hepinizi seviyorum.
*Sizin için çalışacağız, sizin için başaracağız. Zam hakkımı söke söke alacağız. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Yolunuz açık olsun, yolumuz açık olsun. Emekçileri seviyoruz, emeklileri seviyoruz. Hepinizi seviyoruz. Hep birlikte başaracağız.
Share this content:
Post Comment